21 Haziran 2013 Cuma

Sanctum (Dip)

Son zamanlarda dalış yaptığım için bir dalış ekibinin başından geçenlerin anlatıldığı bu film ilgili çekti. Titanik ve Avatar'ın ünlü yönetmeni James Cameron'un üç boyutlu hazırlanmış yeni macera filmlerinden birisi Sanctum. Kelime anlamı özel oda demek ancak Türkçeye "Dip" olarak tercüme edilmiş. Filmde Güney Pasifik'te dünyanın en bakir parçalarından birinde, büyük, derin ve girilmesi çok zor bir mağaranın dibindeki göle dalarak keşifler yapmaya çalışan bir dalış ekibinin hikayesi anlatılmaktadır. Tropik bir fırtına mağaranın girişini kapatınca, suların da yükselmeye başlamasıyla tek kurtuluşlarının derinlere dalarak başka çıkışlar bulmak olduğunu fark eden maceracılar, çıkış yolu ararken hem hayatta kalma mücadelesi verip hem de an be an artan panik dalgasıyla başa çıkmak zorunda kalırlar. Hikayenin National Geographic ekibinin yaşadığı gerçek bir olaya dayandığı iddia edilmektedir. Gerçek bir olaydan esinlenilse de pek çok sahne/olay gerçekten uzak gibi geldi bana. İlk olarak, mağara dibinde bulunan bir gölde hiçbir şekilde ışık kaynağı bulabileceğimizi düşünmüyorum, bu nedenle dalgıçların maskelerinde bulunan fener dışında bir aydınlatma aracı devre dışı kaldığında ortamın zifiri karanlık olması gerektiği kanaatindeyim niyeyse. Neyse, bu şekilde biz de çevredeki kaya oluşumunu görmüş olduk :)

19 Haziran 2013 Çarşamba

Atatürk Inkılap Müzesi - 1981

Atatürk Inkılap Müzesi evimin çok yakınındaymış meğer. Bu hafta sonu gitme fırsatı buldum. Müze, Şişli'de Halaskargazi Caddesi'nde yol üzerinde bulunuyor. Tanıtımlarında yazdığına göre Atatürk bu evi 1918 yılında kiralamış ve bir yıl boyunca annesi ve kız kardeşi ile birlikte bu evde yaşamışlar (evin asıl sahibi Kasabyan ailesiymiş). Müzede maalesef evin kullanılırken sahip olduğu eşyalar yok yalnızca duvarda evin kullanımına ilişkin bir plan var. Dolayısıyla müzede Atatürk'ün hayatıyla ilgili fotoğraflar, giysileri ve diğer özel eşyaları, inkılaplarıyla ilgili belgeler ve ressamların Atatürk tabloları yer almakta. Ressam İbrahim Çallı'nın tablosu, İbrahim Ferit'in, ressam Emin'in Atatürk portreleri ve Zeki Kocamemi'nin Atatürk'ün cenaze merasimi ile ilgili tablosu da duvarlarda asılı. Söylenildiğine göre, müze daha önce bir yangın geçirmiş, bu nedenle uzun yıllar tadilatta kalmış ve yapıldığı dönemin özelliklerine sadık kalınarak restore edilmiş ve 19 Mayıs 1981'de müze olarak yeniden açılmış. Yolunuz düşerse, Halaskargazi Caddesinde üç katlı, sevimli pembe bir ev görürseniz, on dakikanızı ayırıp ziyaret edebilirsiniz. İyi eğlenceler!
 
 





14 Haziran 2013 Cuma

Karma Resim Sergisi - Şirket-i Hayriye Sanat Galerisi

Kadıköy'de vapur iskelesinin -denizi karşınıza alırsanız- hemen sağında büyük bir sanat galerisi var. Bu hafta sonu burada sergilenen Karma Sergiyi gezme fırsatım oldu. Resimler farklı farklı ressamlar - veya resim eğitimi alan kişiler - tarafından yapılmış. Bu nedenle her biri diğerinden farklı. Bazı resimler ise ressamlarının psikolojilerini merak ettirecek kadar enteresan, izninizle paylaşmayacağım :).
Sanat galerisi çok geniş ve aydınlık. Dolayısıyla Türkiye'nin farklı bölgelerinden gelen onlarca resim ve sanat eseri sergileniyor ve ferah bir salonda bu eserleri incelemek de ekstra keyif veriyor. Bu sergiyi hafta sonu gezdim ancak izlenimlerimi sizinle paylaşmakta biraz geç kaldım. Bu sebeple, benim fotoğraflarını çektiğim resimlerle yetineceksini çünkü sergi 12 Haziranda sona erdi. Olsun, en azından artık biliyoruz ki, Kadıköy vapur iskelesinin çıkışında sağda bir sanat galerisi var rahatlıkla her zaman gezebiliriz. İyi eğlenceler.
 




4 Haziran 2013 Salı

Mono - Log Resim Sergisi - Çağlar Doğru

Çağlar Doğru'nun Mono-Log resim sergisine Tünel Sanat Galerisinde geçen hafta Taksim'de olaylar patlak vermeden gitmiştim. Uzun süredir yazma isteğim olmadı ancak şimdi biraz fırsat bulabildim. Ressam Mimar Sinan Güzel Sanatlar mezunu ve şu anda sanat konusunda akademik olarak çalışmalarını sürdürüyor. Ressamı araştırmamın sebebi bu Mono-Log sergisi. Nasıl bir ruh haline sahiptir diye merak ettim :). Aslında açıkçasını söylemek gerekirse resimlere hakim olan siyah-beyaz-bej-gri tonlar ve yapılan eserler beni biraz korkuttu. Duman arkasından ruh gibi bakan yüzler, çığlık atan kadın ve erkek siluetleri ve diğerleri. Sıcak havada biraz serinletme etkisi yaptı açıkçası, o sebeple eğer hala gösterimde ise görmenizi tavsiye ediyorum :). Aslında serginin 7 Hazirana kadar devam ediyor olması gerekiyor ancak halihazırda Tünel Sanat Galerisi ziyaretçilere kapısını açıyor mudur bilmiyorum. Resimlere bir göz atın isterseniz: