26 Mart 2014 Çarşamba

Hasan Kırdı Resim Sergisi

Hasan Kırdı'nın resim sergisini Ziraat Bankasının Tünel Sanat Galerisinde ziyaret ettim. Bugüne kadar elli beş sergi açtığını öğrendiğim Hasan Kırdı'nın resimlerinde empresyon etkileri görülmektedir. Genel olarak kırsal hayatın (en çok da sahil kasabaları ve deniz temalı) gündelik yaşamı resimlenmiş. Muhtemelen, Antalya'lı olduğu için denizi konu alan resimleri bu kadar fazla. Eserlerin büyük çoğunluğu sulu boya ile yapılmış, eğlenceli bir sergi, vakti olan ve resimden hoşlanan herkese tavsiye ederim. İyi eğlenceler!






22 Mart 2014 Cumartesi

Oğuz Dilmaç Resim Sergisi (Ağaç ve Yaprakları)

Ressam Oğuz Dilmaç'ın değişik bir tarzı olduğu resimlerden de anlaşılıyor. Aslında her resimde farklı bir tema anlatılmak isteniyor ancak hepsine zaman ayıramıyorum maalesef. Ayrıca bu tür soyut çalışmalarda insanların bilinçaltı eserin algılanışını etkilediğinden benim bu resimlerde gördüğüm ile benden başka hiç kimsenin gördükleri bir olmayacak. Yandaki tabloya bakın, mor renkli olana. Ben bu tabloda "yaklaşık 40 metre derinlikteki denizin dibini" görüyorum. Bu da baktıkça üzerinde baskı yaratıyor :). Malum bu derinlikte 5 bar basınç var. Ya da aşağıdaki sarı tablo, bir çöl rüzgarı olmasın? Ya da yeşil olan, insan girmeyen bir ormanın ortasında yeşil perilerle dolu bir gölün tatlı su balıklarıyla dolu dibi olabilir mi? Kırmızı olan da magma, bir kraterin engin içi? Herkes farklı bir şey görecek eminim. Ama ben kendi gördüklerimde bir ortak nokta buldum: Hepsi doğanın bir parçası (deniz, göl, lav veya çöl). Bu durumda sergi tanıtımında yazan  doğa içinde yaşayan insanın doğadan bağımsız düşünülemeyeceği amacına ressam ulaşmıştır diyebiliriz. İnsan bir yandan kendisini doğanın dışına düşünsel olarak çıkarabilirken diğer yandan da kendisini doğanın bir içeriği olarak da görmektedir. Aslında sergi de "ağaç ve yaprakları" anlatılmak istenilmişse de, ben de kendi görüklerimi anlatırım :). Sergi 28 Marta kadar Tünel Sanat Galerisi alt salonda devam edecek. İyi eğlenceler!



















http://www.istanbul.net.tr/Etkinlik/sergi/oguz-dilmac-resim-sergisi/48614/15

17 Mart 2014 Pazartesi

Doğum Günü Kutlamaları


Bu hafta bir gün benim doğum günümdü ve ummadığım şekilde bu yıl inanılmaz bereketli bir kutlu doğum haftası geçirdim :). Doğum günümde bana yapılan muhteşem sürprizin ardından bir sonraki gün ev arkadaşımla, ertesi gün AB Hukuku Komisyonuyla ve ertesi gün sevgili arkadaşlarımla ve hafta sonu da ailemin İstanbul parçasıyla kutlamalar yaptık. Bu kez  2014'ün benim yılım olduğuna inandım (yıldız falında çıkmıştı da mevzu bu değil) :). Aslında söylemek istediğim şuydu: Yıllar önce okuduğum bir kitap vardı, Bir Çift Yürek. Marlo Morgan'ın Avustralya'nın çölünde yaptığı üç aylık bir yolculuğu anlatıyordu ki Marlo Morgan bu yolculukta kendini geliştirerek pek çok şey öğreniyordu. Bu kitapta bir bölümde Aborjinlerin doğum günlerine ilişkin bir yorumları vardı: "Aborjinler neden diğer insanların doğum günü partilerini kutladıklarını bir türlü anlayamamışlardır. Onlar daha mükemmel olmayı kutlarlar. Eğer geçen yıla göre daha iyi, daha bilge olunmuşsa, bu kutlanacak bir şeydir. Ve bunu ancak sen bilirsin ve kutlama partisinin ne zaman olacağını kendin söylersin!" Bu kez anlatılmak istenileni anlayarak (belki de çeyrek asır olduğum içindir) yalnızca yaş almayı değil, tüm ön yargılarımı geride bıraktığım ve yeni dersler aldığım yeni bir "bilişyılını" kutladım. Sordum kendi kendime, şu geride bıraktığım bir yıl bana ne kazandırdı? Bir önceki yıla göre gerçekten olgunlaşmış mıydım? Evet, bu sorulara verilecek sayfalarca yanıtım olduğunu fark ettiğim için bu yıl pastanın mumlarını yeni yaşımın bana kazandıracaklarından ziyade, doldurduğum yaşın bana kazandırdıkları için üfledim. Ama şunu biliyorum, bir şeyi gerçekten istiyorsam, o şey olacaktır, yalnızca şikayet etmeyi bırakıp onun için yapabileceklerimi yaptıktan sonra! Bu nedenle mumları üflerken kendim için iyi dileklerde bulunmayı da ihmal etmedim. Hepinize farkındalık dolu bir yıl dilerim. Son söz; unutmayın ki Aborjin takviminde doğum gününüz yılda bir kez değil...

6 Mart 2014 Perşembe

Karma Resim Sergisi

Bu hafta sonu resim kursundan sonra mutlaka uğradığım Ziraat Bankasının Tünel Sanat Galerisinde karma resim sergisini ziyaret ettim. Karma resim sergisini bu sanat galerisinde ilk kez gördüm zira hep bir ressamın tüm eserleri sergilenirdi. Bu kez yedi ayrı ressamın (Sanırım biri Alman) birbirinden farklı tekniklerle yapılan (akrilik, toz boya, yağlı boya) tablolarını izleme fırsatı bulacaksınız. Ben en çok toz boya ile yapılan yandaki armutları ve Simone Schoepe'nin eserlerini beğendim ki bir kısmını aşağıda görebilirsiniz. Sergi 7 Marta kadar devam edecek ilgisini çekenlere gitmelerini tavsiye ederim. Zaten sanat galerisinin nerede olduğunu biliyorsunuz. İyi eğlenceler!