24 Haziran 2014 Salı

Nazlı'nın Defteri


"Nazlı'nın Defteri" İstanbul Arkeoloji Müzesinin kurucusu ve ünlü ressam Osman Hamdi Bey'in küçük kızı Nazlı'nın 1907-1911 yılları arasında tuttuğu misafir defterinin ve resimlerinin bazı eşyaları ise beraber sergilendiği sergidir. Küratörlüğünü Edhem Eldem'in yaptığı sergi, Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi'nde (ANAMED) ziyarete açılmış olup, 10 Temmuza kadar ziyarete açık olacak. Ayrıca, sergiyle aynı adı taşıyan kitabı da satın alabilirsiniz, sergi salonunun girişinde satılmaktadır. ANAMED İstiklal Caddesi 181 numarada, Şişhane'ye doğru yürürken, Galatasaray Lisesi'ni geçince hemen sağdaki gösterişli bina. İyi eğlenceler!







23 Haziran 2014 Pazartesi

Füsun Onur Sergisi - Aynadan İçeri


Bu hafta sonu Yolun düşerse her zaman uğradığım ARTER'de değişik bir sergi olduğu gördüm. Türkiye'nin çağdaş sanatçılarından birisi olarak tanınan Füsun Onur'un "Aynadan İçeri" ("Through the Looking Glass") isimli sergisi Emre Baykal küratörlüğünde ARTER'de sergilenmektedir. Biraz vaktinizi alacak zira her 4 katta da önünde durup düşüneceğiniz eserleri mevcut. En çok beğendiklerim arasında hemen girişte sizi karşılayan Aynalı Labirent ve düş kapanına benzettiğim Orient'te Buluşalım isimli eserlerdi. Orient'te Buluşalım aşağıda resmini gördüğünüz mavi dev top ve onun hemen altında dökülen ülkeler... ancak ben hala düş kapanı olduğunda ısrarcıyım :). Bununla beraber sergi adını Lewis Carroll'ın Alice Harikalar Diyarında isimli kitabının son bölümünden alıyor. 
“Aynadan İçeri, Emre Baykal’ın Füsun Onur’la bir yıla yakın bir zaman diliminde yürüttüğü yakın çalışma süreci sonucunda seçilen 40’ı aşkın yapıtı biraraya getiriyor. Sergi, izleyiciyi Füsun Onur’un 50 yılı aşan sanatsal üretimini ve dünyasını keşfe davet ediyor."

Sergi 17 Ağustos'a kadar devam edecek, İstiklal Caddesine uğradığınız bir zaman gezebilirsiniz. İyi eğlenceler!

Ziyaret saatleri: 
Salı–Perşembe, 11:00–19:00
Cuma, Cumartesi ve Pazar, 12:00–20:00 


19 Haziran 2014 Perşembe

Koç Pera by Divan

Koç Pera by Divan, İstiklal Caddesi üzerindeki Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezinin son katında bulunmakta. Daha önce fakülte mezunlar toplantısı için bir iki kere gitmiştim ancak son birkaç ayda inanılmaz gelişme göstermiş :). Koç Üniversitesi mezunu olduğum için buranın bende yeri ayrıdır, İstiklal Caddesinden en zaman geçsem, alt kattaki toplantı salonunda yeni bir sergi varsa gezerim. Bu hafta ise üst kattaki yeni açılan şık mekanı için gittim (Koç Pera by Divan). Sahip olduğu Haliç manzarasıyla özellikle havanın hafif karardığı ve serinlediği yaz akşamları için müthiş bir mekan olabilir. Ayrıca terasta barın bulunduğu taraf da İstiklal Caddesine tepeden bakıyor ve sanırım bu manzara da sizin için değişik olabilir. Damak tadı açısından, ben en çok şarabın yanında aldığım bruschetta'yı beğeniyorum ve yemeklerin henüz tadına bakmadım ama daha önce yemek yiyen arkadaşlarım yemeklerin de nefis olduğu yönünde yorumlar yaptılar. Bir güzel haber de, Koç Üniversitesi mezunlar derneği üyelerine indirim var arkadaşlar :) Mutlaka tavsiye ederim, sevgiler!

Koç Pera by Divan adres: Tom Tom Mah. İstiklal Cad. Merkezhan Kat: 5 & 6, Beyoğlu / İstanbul

4 Haziran 2014 Çarşamba

Renklerin Büyülü Dünyası - 2


Resim kursuna gittiğimi ve geçtiğimiz yıldan farklı olarak bu yıl yağlı boya resim yapmaya başladığımı biliyorsunuz zaten! Birinci tablomu yine aynı başlıklı bir yazı ile sizinle paylaşmıştım. İki resim arasındaki farktan da net olarak anlaşılacağı üzere yavaş yavaş bir gelişme gösteriyorum. Ne de olsa ilk tablo bir denemeydi. Bunu kara kalem çizimlerimde de kendim fark ediyorum. Bir sonraki tablom da (artık bakalım ne olacak) muhtemelen çok daha ileri bir sonuç alacağız. Resim kursu yaz tatiline girdiği için bir sonraki sezona kadar bu kez kendi tercihimiz olan bir tablo yapacağız (şimdiye kadar aranjmanlar veya tercihler genellikle resim hocamız tarafından yapılmıştı) ve daha yüksek bir motivasyonla yapacağım sonraki resimleri bekliyorum. Özellikle bu Antik yunan büstünden aldığım sonuçtan sonra! Resimlerden görebileceğiniz üzere yine her şey boş bir tuval ile başladı. O tuvali şövaleye taktığım an fantastik bir dünyaya bir kapı açmışım gibi hissediyorum.




Öncelikle diğer resmimde olduğu gibi, yaklaşık 2 metre uzaklıktaki masa üzerindeki seçilen objeler kara kalem vasıtasıyla tuval üzerine istediğiniz büyüklükte çizilir. Ben biraz fazla bastırıyorum kalemi sanırım, koyu çizgiler oluşuyor bende. Mümkün mertebe kalemi serbest tutmak ve hafif çizgiler yapmak daha iyi oluyor. Her ne kadar yağlı boya üstünü kapatsa da, hafif çizmeyi alışkanlık haline getirmek lazım!


Çizim sona erdikten sonra boyamaya başlıyoruz. Önce hafif renklerden astar bir boya yapabilirsiniz. bu şekilde hangi renkleri seçeceğiniz konusunda düşünmeye fırsatınız oluyor :). Hayatınızı renklendirmenin bir yolu da bu.



Yine de rahat olabilirsiniz zira yağlı boyalar kuruduktan sonra (1-2 hafta alabilir) üzerinde başka renkleri alabilir (kapatabilir). Ancak koyu bir renk üzerine açık renklerin uygulamasının çok zor olduğunu ve altında iz kaldığını belirtmek isterim. Ne kadar renk uyumu yaptığımı bilmiyorum ancak bu kez yalnızca büste odaklandım. Drape ve fon üzerinde çok durmadım, yine de bu tablomu da çok sevdim :). Resim yapmanın verdiği zevki hepinizin tatması dileğiyle, yeni bir meditasyonda görüşmek üzere!

Birinci tablom hakkındaki paylaşım için: