22 Aralık 2014 Pazartesi

Renklerin Büyülü Dünyası - 3

Resim kursunda artık yıllanmış birisi olarak, yağlı boya tablo üretirken daha atak olabiliyorum. Takip edenler bilirler, 2012 Eylül ayından bu yana İstanbul Barosu'nun resim kursunu takip etmekteyim (Eylül - Mayıs aylarında oluyor). İlk başlarda kara kalem çalışmalar yapıyorduk, ilerledikçe kuru boya ve başka tekniklere de geçtik. Geçtiğimiz dönem hocamız bizi yağlı boya konusunda teşvik etti. Yağlı boya kolay bir çalışma değil, üstelik haftada bir atölyeye gittiğimiz için çok hızlı da ilerleyemiyoruz. Bir resim döneminde (Eylül-Mayıs ayları arasında) iki resim gibi bir ortalamam var (benden daha hızlı olan arkadaşlarım da var tabi). Yazın başladığım bu tabloyu Aralık 2014 itibariyle bitirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum :). Bu eser diğerlerinden konu olarak farklı (diğer tablolarımın linklerini aşağıda paylaştım), ancak renk canlılığı konusunda benziyor. Boyalarımdan kaynaklandığını düşünüyorum ama benim tablolarım oldukça canlı renklere sahip (Benim boya setim Vincent Marka). Bu nedenle biraz daha mat renklerle çalışabilmek için (deniz fırtınası, çöl vb.) başka bir markadan da boya edinmem gerekiyor gibi duruyor. 






Her tablomu bir öncekinden daha çok seviyorum. Resim yapmanın verdiği zevki hepinizin tatması dileğiyle, yeni bir meditasyonda görüşmek üzere!

Birinci tablom hakkımda:

http://gundelikpaylasimlar.blogspot.com.tr/2014/01/renklerin-buyulu-dunyas-benimle.html

İkinci tablom hakkında:
http://gundelikpaylasimlar.blogspot.com.tr/2014/06/renklerin-buyulu-dunyas-2.html

12 Aralık 2014 Cuma

Birimden Bütüne Resim Sergisi

Fuat Karakuş'un "Birimden Bütüne" sergisi diğer sergilerden biraz farklıydı. Resimlerden de anlaşılacağı üzere, kesilmiş dergi, gazete sayfaları veya CD'ler kullanılarak değişik bir tarz denenmiş. Katalogda yazdığı kadarıyla ressam, bilgisayar derslerinde kullanılamayan bozuk CD'leri biriktirerek öğrencilere boyatmış ve ortaya çıkan eserleri de kullanarak aşağıdaki tabloları oluşturmuş. Bazılarının tam merkezinde İstanbul'un veya hayvanların resimleri var ve bazılarında (muhtemelen öğrencilerine ait) resimler yapıştırılmış. Bazı resimleri oldukça renkliydi ve içe içe girmiş spiraller arasında bir renk uyumu vardı. Hem değişik tarzı hem de eski materyalleri değerlendirerek oluşturduğu eserleri dolayısıyla ben ressamı ve sergisini çok sevdim. Yine de siz de kendi değerlendirmenizi yapın derim ben! Sergi 19 Aralık'a kadar Tünel Sanat Galerisinde devam edecek. Mutlaka ziyaret edin. İyi eğlenceler!


9 Aralık 2014 Salı

Sıradan Günler Resim Sergisi

Bu hafta Tülin Akkaş'ın "Sıradan Günler" resim sergisini Tünel Sanat Galerisinde ziyaret ettim. ODTÜ ekonomi mezunu olan ressam, sergi kataloğunda yazdığı kadarıyla "rastlantısallığın zeminini" araştırıyormuş. Aslında resimlerden de anlaşılacağı üzere ben de "arayış"ta olan birini görüyorum. Ama bu benim gözümde "yap-boz parçalardan yola çıkarak bütünlüğü" aramak değil, henüz tarzını oluşturamamış olmak gibi (tarz arayışı). Sergi sahibinin daha önce birkaç sergisi olmuş, o nedenle henüz resim sanatının başında olması tarzı oluşturacak bol bol vaktinin olduğunu gösteriyor. Umuyorum ki zamanla daha başarılı sergileri olacaktır. Sergiyi 19 Aralık'a kadar Tünel Sanat Galerisinde gezebilirsiniz (Beyoğlu). İyi eğlenceler!





8 Aralık 2014 Pazartesi

Resim Müzesi

Sarayların en seçkin tabloları yeni mekanında! Bu niyetle açılan Milli Saraylar Resim Müzesi Dolmabahçe Sarayı Veliahd Dairesinde ziyarete açılmış yakın zamanda. Bu müze konusunda bir hususa katılıyorum; Resim Müzesi Türk müzecilik tarihine yeni bir boyut ve bakış açısı kazandırmaktadır. Bir şekilde saraya gelmiş (hediye, satın alınarak vb.) veya saray ressamları tarafından yapılmış resimler (genellikle yağlı boya tablolar) geniş salonlarda sergilenmekte ve müzeyi ziyaret eden kişilerin beğenisine sunulmaktadır. Bu sebeple, bir sürpriz yok :). Resimler salonlara gruplanarak yerleştirilmiş; İlk salon Abdülmecit ve Abdülaziz'in portreleri ile başlıyor ve devamı; İstanbul görünümleri (İstanbul panoramasına sahip olan tablolar), Goupil Galerisinden satın alınan tablolar salonu, İvan Konstantinoviç Ayvazovski salonu (bu ressamın İstanbul'da yaptığı tüm resimler), diğer yabancı saray ressamları salonu, Türk Ressamlar salonu ve portreler ile tarihi komposizyonlara sahip tabloların bulunduğu salon ile müze sona eriyor. Son iki bölüm, Batılı anlamda Türk resminin üçüncü ve dördüncü kuşağını oluşturan ressamların resimlerine ayrılmıştır. Bu bölümlerde, Hüseyin Zekai Paşa, Hoca Ali Rıza, Şevket Dağ, İbrahim Çallı, Hikmet Onat gibi ressamların resimleri yer almaktadır (Soldaki tablo Osman Hamdi'ye aittir). Milli Saraylar Resim Müzesi aracılığıyla son dönem Osmanlı sarayının resim beğenisini yansıtan eserlerden oluşan tablo koleksiyonunu görebileceksiniz. Mutlaka tavsiye ederim, özellikle ilgi duyuyorsanız!









1 Aralık 2014 Pazartesi

Palukçu Balık Lokantası

Bir süredir adını duyduğumuz Palukçu Balık Lokantasında sonunda balık yiyebildik :). Vedat Milor'un da bahsettiği gibi, hem tam anlamıyla esnaf lokantası hem de balıkçı. Dilerseniz taze balıklarınızı satın alıp eve gidebiliyorsunuz veya satın aldığınız balığın pişirilmesini isteyip arka taraftaki masalara oturabiliyorsunuz. Aşağıdaki resimden anlaşılacağı üzere, içerisi oldukça salaş döşenmiş. Biz de içeri girip oturduktan sonra 1 kilonun fazla geleceğini düşünerek, 750 gram hamsi balığı (tavada mısır unu ile kızartılmış), şalgam suyu ve Palukçu salata sipariş ettik. Tabi ki yemeğin sonunda -Karadenizlilerin de dediği gibi- helva yedik ki balık öldüğünü anlasın :). Palukçu'nın bir fırın helvası var (üstü kızarmış çıtır - içi yumuşak ve krema gibi) oldukça değişik bir tat. İçinden meyve tadı da geliyor ve kanaatimde yalnızca bu tatlı bile Palukçu'ya gitmeye değer. Bununla beraber, yemek yerden de eğleneceğiniz bir yer Palukçu. Kimin fikri bilmiyorum ancak masalara konulan servislerin üzerinde Karadeniz fıkraları, balığın faydaları ve tuhaf gerçekler gibi yazılar yer alıyor. Mekan Saray Meydanı Caddesi, 13. numara - Şehremini'de. Şehremini'ye gitmeniz yeterli, kime sorsanız eminim gösterirler. Neden bir hafta sonu değişik bir deneyim yaşamıyorsunuz ki? Şimdiden afiyet olsun!


25 Kasım 2014 Salı

Tükeniyoruz/Tüketiyoruz Seramik Sergisi

Serginin kataloğunda da belirtildiği üzere, birey, hayatını sürdürdüğü toplumda üretimin artmasıyla inanılmaz bir şekilde tüketime yönelmiştir. Aslında tabi bu insanın içinden gelen bir unsur değil, içinde bulunduğumuz sistem bir şekilde insanları tüketime itmektedir. Sergide değinilen güzel noktalar var, nihayetinde tüketim çılgınlığı beraberinde "hız" ı getiriyor ve hiçbirimiz yaşama yetişme kaygısından kurtulamadığımız için yeterince mutlu olamıyoruz (belki de?). Kabul etmek de gerekir ki, sistem çok büyük ve sürekli işleyen bir döngü ve istesek de kaçamıyoruz, kaldı ki artık ne kadar kaçmak isteyen insan var bu da tartışmaya açık bir konu. Ortada açık bir şey var: Hoşnutsuzluk içerisinde arayış içindeyiz! Aslında tuhaf bulduğum bir konu da, bunu sık sık unutmamız :). Herhangi bir yerde eleştirisi yapılmadan, pek odaklanamıyoruz, nedense! Bu sebeple, Dilek Alkan Özdemir'in "Tükeniyoruz/Tüketiyoruz" seramik sergisine mutlaka gitmenizi tavsiye ederim. Sergi Ziraat Bankası Sanat Galerisi'nde (Tünel Sanat Galerisi) 28 Kasım'a kadar devam edecek. İstiklal Caddesine yolunuz düştüğünde bir uğrayın derim. İyi eğlenceler!





24 Kasım 2014 Pazartesi

Halil Sepetçi Resim Sergisi

Askeriyeden istifa ederek ressamlığa başlamış olan ressamın ilk resim sergisini gezmek fırsatı bulduk. Ressamın çok değişik bir tekniği olduğu kesin; kendisi kum vb. materyallerle muhtemelen de tutkal kullanarak "Yazıt" adını verdiği eserlerden çalışmış. Sergi kataloğunda inceledim ancak serginin amacını anlatan veya resim yaparken neler hissettiği belirten bir açıklama yazılmamış. Sanırım bu kısmı ziyaretçilerin yorumlarına bıraktı. Ancak resimlerin bir adının olmaması ziyaretçi olarak bana yol göstermedi; neden hepsinin adı Yazıt? Yine de, cesur bir başlangıç yaptığını kabul etmek gerekiyor, kendisini bu konuda tebrik ediyorum. Gezdiğim diğer sergilerden çok farklı bir yönü var, belki tecrübesizlik belki de bilinçli bir seçim bilemiyorum ancak serginin de bir adı yok :) En azından katalogda "sanat hayatımın ilk sergisini açmanın mutluluğunu ve onurunu yaşamaktayım." diyerek an azından hayatta olduğunun sinyalini veriyor ressam. Ben kendi adıma gezerken eğlendim, vaktiniz olursa, Ziraat Bankası Sanat Galerisi üst salonda 28 Kasıma kadar sergiyi gezebilirsiniz. İyi eğlenceler!




6 Kasım 2014 Perşembe

Carluccio's Restaurant

Hem kutlama amaçlı hem de yeni bir tat denemek için bu hafta Kanyon AVM'deki Carluccio's Restaurant'a gittik. Açıkçası menüler hakkında pek fikrim yoktu ancak hem Akdenizli olarak hem de İtalyan mutfağına Türkiye'de bir şekilde aşikar birisi olarak (makarna, pizza vb.) pek zorluk çekmeyeceğimiz düşüncesindeydim. Nitekim öyle de oldu. İki kişi olduğumuz için her şeyin tadına bakamadık ancak denediğimiz kadarıyla Gnocchi Al Gorgonzola (Ispanak ve gorgonzola peyniri soslu gnocchi) ve Fettuce Con Polpette'yi ve yardımcı olarak Insalata Verde'yi (Fesleğen ve domates soslu fettuce) tavsiye edebiliriz. Ben biraz daha alışılmış bir tat (Fettuce Con Polpette) denedim ancak diğeri oldukça değişik bir lezzetti :). İçeceklere gelince, alkolsüz içeceklerin yanında restaurantın güzel bir şarap menüsü var. Garsonun bizi yönlendirmesiyle biz Nero D'avola IGT (Sicilya şarabı) denedik. Tatlı-baharatlı tadını ben çok beğendim ancak dikkatimi çeken bir nokta, kırmızı şarap olmasına rağmen soğutulmuş olmasıydı. Normal şartlarda kırmızı şarap oda sıcaklığında içilir ancak Sicilya usulü olduğu için soğutularak servis edildiğini tahmin ediyorum. Restaurant zincirinin sahibi Şef Antonio Carluccio aynı zamanda bu güzel lezzetlerin de mucidi. Zaten mekanın girişinde bir stantta yemek kitapları yer alıyor ve bazen yemek kitaplarını imzalamak amacıyla Türkiye'ye geldiği de oluyormuş. Eğer yemek yapmaya veya İtalyan mutfağına meraklıysanız, yemek tarifi kitabını alarak deneyebilirsiniz. Bunu denemeden önce, mekana giderek yemekleri denemenizi tavsiye ederim :). İki kişi yaklaşık 100-150 TL'ye çıkabiliyorsunuz (ancak biz tatlı & kahve denemedik, bilginize). 


Dilerseniz menüyü buradan inceleyebilirsiniz:
http://www.carluccios.com/static/pdfs/menus/Main_Menu_TURKEY.pdf 

Şarap menüsü için:
http://www.carluccios.com/static/pdfs/menus/Drinks_Menu_TURKEY.pdf 

5 Kasım 2014 Çarşamba

"Denizden Gelenler" Porselen Heykel Sergisi


"Denizden Gelenler" porselen sergisinin sahibi Sencer Sarı oldukça genç bir sanatçı. Lisans ve Yüksel Lisansını Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümünde tamamlayan Sencer Sarı doktorasını Bulgaristan'da yaparak sanatını daha bilimsel bir platforma aktarmıştır. Kendi araştırmaları neticesinde geliştirdiği uranyum camının eşsiz güzellikteki fosfor etkisini (zararlı bir element olduğu için kullanımı yasaklıdır ancak sanatçı elementin tehlikeli yanlarını arındırmayı başarmıştır) sanatsal çalışmalarına yansıtmıştır. Eğer sergi kataloğunu temin edebilirseniz, resimlerde salonda bulunmayan bazı eserlerin karanlıkta parladığını görebilirsiniz. Ancak sergiyi benim için ilginç kılan bu yönünden ziyade, denizden gelen materyallerin kullanılmasıydı. Su altı güzelliklerini seven birisi olarak, deniz kabuklarının kullanıldığı ve su altı kaya/yosunlarının şekli verilmiş olan eserler benim oldukça beğenimi kazandı. Eserlerin konsept salon tasarımları hedefleyen kişiler için mükemmel bir biblo seçimi olacağına inanıyorum. Umarım bir gün ben de alabilirim birkaç tane :). Sergiyi gezmek isterseniz 7 Kasıma kadar Tünel Sanat Galerisi üst salonda devam edecektir. İyi eğlenceler! Sanatçının internet sitesi için ---> http://sencersari.com/wrd/



"... Doğa ananın organik ve inorganik her şeye en güzel şekilleri verdiği en güzel ortamın okyanus ve su altı ortamı olduğunu düşünüyorum. Okyanustan bizlere gelen her şey doğanın en saf halinde, dalga hareketleriyle şekillendirilerek bize verilmiş hediyelerdir. Okyanustan gelenler aslında hepimizin anılarında denizle bütünleşmiş çoğunlukla güzel anılardır. Biraz düşünüp çevrenizdekilere sorarsanız neredeyse herkesin denizden bulduğu ya da denize ait olanı bir şekilde aldığı bir an ya da anısı mutlaka vardır. Bugün toprak ile uğraşan biri yaptıklarıyla, merak edenlere, denizden gelen anıları hatırlatmak istedi."