Ejderha Mızrağı'nın ilk kitabından itibaren gizemli bir karakter olarak bize anlatılan kızıl cüppeli büyücünün geçmişini ve sırlarını öğrenmek için çok emek harcamak gerekiyor. Altın bir cilt ve kum saati şeklindeki gözler mi? Ki bu kum saati gözleri her şeyin ölümünü görmektedir: "On my sight, it is always winter, always night!" Ejderha Mızrağı serisini okuyan herkesin -nedenini anlayamadığım şekilde- favori karakterleri arasındır Raistlin. Aslında, çok iyi bir insan olduğu da söylenemez, başarı hırsıyla yanıp tutuşmaktadır. Muhtemelen, tüm insanlarda bulunan bencilce bir yön Raistlin'e öyle güzel yansımıştır ki, bu gizemli büyücü her nasılsa kötü biri olmasına rağmen kendini sevdirebilmiştir: "I killed my brother once, I can do it again!". Hikaye, serinin yazarları Margaret Weis ve Tracy Hickman'ın (Kendileriyle tanışmayı çok isterdim) da içinde bulunduğu frp oyunuyla başlıyor. Bu oyunu o kadar güzel kurgulayıp oynuyorlar ki, buradan doğan fantastik seriler büyük bir heyecanla hala okunuyor. Tüm karakterlerin kendine has özellikleri olsa da, Raistlin kuşkusuz yaratılan en derin karakter -ki yalnızca onun hayatını (geçmişini ve geleceğini) anlatan kitaplar yazılıyor. Kızıl cüppeyle yola çıkan (Neutral doğaya uygun cüppe, iyi kötü arasında denge yaratan tanrı, Lunitari) Raistlin'in siyah cüppeye geçişinin (Kara büyücülerin tanrısı Nuitari) hikayesi, geçmişin ve geleceğin efendisi olması ve kaosu hapsetmesi sizi bir süre de olsa fantastik dünyaların zirvesine çıkaracak. Fantastik edebiyat severlerin Ejderha Mızrağı serisini mutlaka okumalarını tavsiye ederim. Kendilerinin Rasitlin hakkındaki yorumlarını merak etmekteyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder