Bu filmin tanıtımını ilk gördüğün andan beri merak etmekteydim. Sonunda izleyebildim. Elçin Efendiyef'in "Mahmut ile Meryem" kitabının senaryolaştırılmış hali ve duyduğum kadarıyla kitap çok daha başarılıymış. Doğu mitolojisini okumayı seven biri olarak gözlemim bu filmde bildiğimiz Doğu aşklarından ve hikayelerinden bol bol izler bulabileceğiniz yönünde. Hikaye, klasik bir hikaye aslında, Azeri Han'ın oğlu Mahmut ile Hristiyan keşişin kızı Meryem'in imkansız aşkları. Beni en çok meraklandıran kısmı, hikayenin 16. yy'da Azerbaycan'da geçiyor olması. Onun dışında farkındaydım zaten bildiğimiz imkansız aşk hikayesi olacağının :). Film iyiydi hoştu da, bazı sahnelerin yine gereksiz uzun tutulduğu yönünde eleştirim olacak. Mahmut'un 5 dakika Meryem'in yüzüne bakmasına gerek yoktu mesela, 5 saniye baksa yeter, biz anladık aşık olduğunu :). Filmde fantasik ögeler de vardı, ormanda yaşayan ve yüzlerine bakan insanlara saldıran cinler (Game of Thrones'daki ak gezenlere benziyorlar), Mahmut'un doğa üstü sezgileri ya da büyülü giysiler gibi. Ben fastastik ögelerden çok hoşlanırım. Bu yönüyle filmi sevdim. Filme biraz korku unsuru verse de, heyecanını yükseltti aslında. Çok güzel bir film değil, ancak vaktiniz varsa tavsiye ederim. Ayrıca, Aras Bulut'un oyunculuk performansı da çok başarılı. İyi seyirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder