18 Temmuz 2017 Salı

Riga (Letonya) Gezi Yazısı

Stockholm'de uzun kaldığımız için yine cruise turla Riga'ya geçtik. Daha önceki yazımda Viking Line turuyla Helsinki'ye geçtiğimizden bahsetmiştim. Stockholm limanından cruise turlarla Finlandiya, Letonya veya Estonya'nın önemli şehirlerine ve Baltık'taki adalara cruise turlar bulunuyor. Eğer vaktiniz ve arzunuz olursa, Viking Line veya Tallink & Silja Line turlarını inceleyebilirsiniz (linkleri aşağıdadır). Biz Riga'ya Tallink & Silja Line ile gittik, ücreti seçilen tarihe göre 120-170 Euro arasında değişiyor, saatleri de; yine akşam saatlerinde (16:30-17:00) Stockholm'den ayrılıyor, sabah (09:00-09:30) gibi Riga limanına varıyor ve dönüş de aynı şekilde Riga'dan akşam saatlerinde oluyor. Cruise turların bir güzelliği de yolculuğun kendisi. Eğer gemi yolculuklarını seviyorsanız, yanınıza içeceğinizi, sandviçlerinizi alarak geminin güvertesinde güzel bir lokasyonda oturup denizi seyrederek de gidebilirsiniz. Zaten haziran-temmuz aylarında seyahat ediyorsanız, güneş bir türlü batmayacağı için güzel ve saatler süren bir gün batımı göreceğinizi garanti ederim :).


Riga çok güzel bir şehir, Ortaçağ'dan fırlamış gibi. Bu nedenle old-town'u çok beğendim. Görülmesi gereken pek çok yer bu bölgede olduğundan gezilmesi zor bir yer değil. Old Riga'da görülmesi gereken yerlerin başında "Town Hall Square" ve "The House of Blackheads" geliyor. Özellikle 14. yüzyılda inşa edilen The House of Blackheads (solda) dönemin en zengin ve prestijli yapılarından biriymiş, ancak ikinci dünya savaşında büyük hasar gördüğü için 1999 yılında büyük bir tadilattan geçmiş. İçerisi müze ancak tadilat dolayısıyla biz göremedik, umarım siz gittiğinizde ziyaret için müsait olur.

Old Riga'daki diğer önemli yapılardan birisi St. Peter's Church (kilise). 1209 yılında kırmızı tuğlalardan yapılan bu kilise çatısından old-town'un güzel bir panoraması da sunuyor. Ancak şaşırtıcı bir haber, kiliseye giriş ücretli. Bu Avrupa'da nadiren karşılaştığım bir olay, genelde hepsinin girişi ücretsiz olurdu, o nedenle bu duruma şaşırdım. National Opera (Opera binası), Freedom Monument (Özgürlük Anıtı), Livu Square (Livu Meydanı) ve Dome Square (dome Meydanı) görülmesi gereken diğer yerlerden. Riga'nın bir diğer güzelliği de bu meydanları çevreleyen, sardunya gibi renkli çiçeklerle süslenmiş kafeler. Serin havada bu güzel & renkli kafelerin sokağa taşmış masalarında güzel bir kahve içebilirsiniz :).

Riga'da ilgisini çeken kişiler için Art Museum (Sanat Müzesi) ve Art Nouveu tarzı binalar (Modern Sanat) bulunuyor. Her ne kadar modern sanat gelişmiş olsa da, maalesef Kuzey ülkelerinde geleneksel bir sanat keşfedemedim, özellikle resim konusunda bir tespitim olamadı. Bu nedenle bu Art Museum altın değerinde. Tabi tüm Avrupa başkentlerinde olduğu gibi, burada da Museum of the History of Riga (Riga Tarih Müzesi) de bulunuyor (tarih meraklıları için). Bu yerlerin lokasyonlarını tespit etmek için, herhangi bir turist bilgilendirme merkezinden aldığınız old-town haritası yeterli olacaktır (dediğim gibi yürüyüş mesafesinde zaten).

Riga birkaç yüz yıl önce loncalardan oluşan bir yermiş, bu nedenle her loncanın kendi tarzında binaları bulunuyor, hatta locadan çıkarılan bir adam kendi binasını yaptırıp, evin damına diğer loncaya arkasını dönmüş bir kedi heykeli kondurmuş (fotoğrafı sağda). Bu nedenle Riga'nın diğer bir simgesi de tüyleri kabarmış bir kara kedi :). En önemli lonca binası ise, yazının başında yer alan "Three Brothers" evi. Görülmesi gereken diğer yerleri kısaca bahsetmek istiyorum, Riga Castle (Riga Kalesi) maalesef çok çekici bir yer değil, Christ Catedral, Bergs Bazaar ve Central Market'ten başka bir yer aklıma gelmiyor. Central Market Avrupa'nın en eski ve en büyük açık marketlerinden birisi. Çok eski (Sovyet tarzı) ve çok ucuz olduğu için ilginizi çekeceğini tahmin ediyorum.

Gelelim en önemli konuya, muhteşem bir Orta Çağ restoranı bulunuyor şehir merkezinde. İçerisi tamamen bir Orta Çağ hanı kullanılarak yapılmış ve neredeyse hiç değiştirilmemiş. Garsonlar çuval şeklindeki Orta Çağ hancı giysilerinden giyiyor ve ekmekleri taş değirmenden eski usul öğüttükleri buğdaydan kendileri yapıyorlar, ayrıca biralarını da öyle. Yemekleri harika, tamamen eski tariflerden yola çıkılarak yemekler hazırlanıyor. Siz yine de menüden incelersiniz ancak biz tavşan ve somon tercih ettik. Yanında pişirilmiş bütün sarımsak ve kuskus bulunuyordu.


Yemekler gerçekten harikaydı, o atmosferde tadı damağımda kaldı diyebilirim. Biz gitmeden önce rezervasyon yapmadık ancak yer bulabildiğimize göre (içerisi sandığınızdan büyük) yer bulmakta zorlanmayacağınızı tahmin ediyorum. İki kişi toplan 50 Euroya çıkılabiliyor, tatlı alırsanız 70 Euroya kadar ödeme yapabilirsiniz. Menü ve diğer fotoğraflar için internet sitesi: http://rozengrals.lv/en/



Diğer yerler & bilgiler:

- Riga para anlamında çok uygun bir şehir, alkol çok ucuz ve kahve (bardaklar dev gibi) - kruvasan gibi atıştırmalıklar toplamda 5 Euro'yu geçmiyor.

- Küçük bir şehir merkezi (old-town) olduğundan, yürüyerek de gezilebiliyor. Kart almanıza ya da toplu taşıma aracına binmenize de çok gerek yok.

- Riga'da hanımlar çok güzel, Slav kökenli oldukları için böyle olduğunu tahmin diyorum. Ancak halkın öyle çok kibar bir halk olduğu veya iyi seviyede İngilizce bildiklerinden söz etmek çok zor.

- Riga'nın "amber taşı" çok ünlü. Sokaklarda bile amber taşından hediyelik eşya veya mücevher satan stantlar bulunuyor. Fiyatları da çok fazla değil, kendinize hatıra olarak amber taşından bir bileklik veya küpe alabilirsiniz.

- Riga'da gece hayatının çok hareketli olduğu söyleniyor, biz zaman kısıtımızdan dolayı bu şekilde bir tecrübe yaşayamadık ancak vaktiniz varsa belki bir gece eğlencesine çıkabilirsiniz.

- Her ne kadar Haziran-Temmuz ayında da gitseniz, hava yine de serin (17-20 derece). Bu nedenle mutlaka sıcak tutacak bir ceket/hırka/mont ve küçük bir şemsiye yanınızda bulundurun.


Orta Çağ'dan fırlamış bu şehri görmenizi mutlaka tavsiye ederim, çok seveceğinizden eminim. Mutlaka Rozengrals restoranında bir yemek yiyin ve kendinizi Lancelot film setinde gibi hissedin :). İyi eğlenceler!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder