İstanbul Barosunun Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu ("TSSF") katkısıyla kurmuş olduğu dalış kulübüne katıldım ve bir yıldız dalıcı olmak için gerekli teorik eğitimin ardından pratik eğitimimizi bu hafta sonu Ayvalık'ta gerçekleştirdik. Daha önce Marmaris'te yaz kampında deneme dalışları yapmıştım ancak bu işe bir yerden başlamak hayatımı renklendirdi. Öncelikle meraklıları için belirteyim, bir yıldız dalıcı eğitimi programına katılmak için yüzme bilmek ve 18 yaşını doldurmuş olmak gerekmektedir (14 yaşını dolduranlar veli izniyle katılabilmektedir).
Tabi ki, dalışa engel önemli bir rahatsızlığın da bulunmaması gerekmektedir. Kalp rahatsızlığı, kontrol altına alınamayan yüksek tansiyon, astım gibi. Sonrasında eğitimci teorik eğitimi gerçekleştiriyor (Eğitimcimiz Av. Muhittin Acar'a sevgilerimle) - ki bu teorik eğitimlerde temel dalış donanımları tanıtılıyor, dalış bröveleri ve kaç metreye dalabilecekleri anlatılıyor, dalış ekipmanlarının nasıl monte/demonte edileceği teorik olarak anlatılıyor, sualtının fiziksel şartları ve insan fizyolojisi üzerindeki etkileri anlatılıyor, sualtında bir ihtimal yaşanabilecek rahatsızlıklar ve kendimizi mümkün olduğunda sakınma yöntemleri ve en önemlisi dekompresyon tabloları ve ardışık dalış planlaması anlatılıyor. Bu kurallar önemli kurallar ve eğitimlerin can kulağıyla dinlenmesi gerekiyor.
Bu teorik eğitimin ardından bir gün belirleniyor ve pratik eğitime geçiliyor. Bu kısmı hiç teorik eğitime benzemiyor. Bir yıldız dalıcı olmak için en az 5 dalış yapmak gerekiyor. Bir dalış defteriniz oluyor ve dalışlar kaç metreye dalındığı bilgisiyle beraber (bu bilgi önemli, herhangi bir rahatsızlık durumunda bilinmesi gerekiyor) deftere kaydediliyor. 5 dalışı tamamlayan kişiler 1 yıldız dalıcı olmaya hak kazanıyor ve kendilerine federasyon tarafından 1 yıldız dalıcı belgesi veriliyor. Bu belge aynı zamanda CMAS tarafından da tanındığı için tüm dünyada geçerli (olur ya Mısır'a filan gezmeye gidersiniz, orada 1 yıldız olarak dalabilirsiniz).
Bu sualtı eğitimleri sadece dalmak şeklinde değil tabiki. Sualtında maskeye giren su tahliyesi, maske takıp çıkarma, alternatif hava kaynağından soluma, hava paylaşımı, sualtında BC (denge yeleği) giyip çıkarma gibi eğitimler bu 5 dalış yapılırken sırayla praitk olarak sualtında yapılıyor. Ancak üzüntüyle bildirmeliyim ki, en çok fire sualtı eğitimi sırasında veriliyor. Kapalı yer korkusu olanlar, havanın kendisine yetmeyeceğini düşünenler veya bir şekilde sualtına inmekten korkanlar bu eğitim dalışlarını gerçekleştiremediği için bröveyi alamıyor.
Herşey bir tarafa, inanılmaz eğlenceli. Kabul ediyorum, ben son dalışımda çok yoruldum ve küçük çapta bir tükenme yaşadım. Dolayısıyla son dalışım pek zevkli geçmedi ancak ilk dalışlarım ve Ayvalık'ta geçirdiğim zaman oldukça eğlenceliydi. Cumartesi gecesi Yunan tavernası eğlencesi ve Yunan adalarına yapılan tekne gezisi de cabacı :). En çok merak edilenleri anlattığımı düşünüyorum. Şimdi de sizi dalış hocamızın sualtı resimleri ve benim birkaç Ayvalık resimlerim ile başbaşa bırakıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder