Son zamanlarda dalış yaptığım için bir dalış ekibinin başından geçenlerin anlatıldığı bu film ilgili çekti. Titanik ve Avatar'ın ünlü yönetmeni James Cameron'un üç boyutlu hazırlanmış yeni macera filmlerinden birisi Sanctum. Kelime anlamı özel oda demek ancak Türkçeye "Dip" olarak tercüme edilmiş. Filmde Güney Pasifik'te dünyanın en bakir parçalarından birinde, büyük, derin ve girilmesi çok zor bir mağaranın dibindeki göle dalarak keşifler yapmaya çalışan bir dalış ekibinin hikayesi anlatılmaktadır. Tropik bir fırtına mağaranın girişini kapatınca, suların da yükselmeye başlamasıyla tek kurtuluşlarının derinlere dalarak başka çıkışlar bulmak olduğunu fark eden maceracılar, çıkış yolu ararken hem hayatta kalma mücadelesi verip hem de an be an artan panik dalgasıyla başa çıkmak zorunda kalırlar. Hikayenin National Geographic ekibinin yaşadığı gerçek bir olaya dayandığı iddia edilmektedir. Gerçek bir olaydan esinlenilse de pek çok sahne/olay gerçekten uzak gibi geldi bana. İlk olarak, mağara dibinde bulunan bir gölde hiçbir şekilde ışık kaynağı bulabileceğimizi düşünmüyorum, bu nedenle dalgıçların maskelerinde bulunan fener dışında bir aydınlatma aracı devre dışı kaldığında ortamın zifiri karanlık olması gerektiği kanaatindeyim niyeyse. Neyse, bu şekilde biz de çevredeki kaya oluşumunu görmüş olduk :)The most dangerous risk of all - the risk of spending your life not doing what you want on the bet you can buy yourself the freedom to do it later.
21 Haziran 2013 Cuma
Sanctum (Dip)
Son zamanlarda dalış yaptığım için bir dalış ekibinin başından geçenlerin anlatıldığı bu film ilgili çekti. Titanik ve Avatar'ın ünlü yönetmeni James Cameron'un üç boyutlu hazırlanmış yeni macera filmlerinden birisi Sanctum. Kelime anlamı özel oda demek ancak Türkçeye "Dip" olarak tercüme edilmiş. Filmde Güney Pasifik'te dünyanın en bakir parçalarından birinde, büyük, derin ve girilmesi çok zor bir mağaranın dibindeki göle dalarak keşifler yapmaya çalışan bir dalış ekibinin hikayesi anlatılmaktadır. Tropik bir fırtına mağaranın girişini kapatınca, suların da yükselmeye başlamasıyla tek kurtuluşlarının derinlere dalarak başka çıkışlar bulmak olduğunu fark eden maceracılar, çıkış yolu ararken hem hayatta kalma mücadelesi verip hem de an be an artan panik dalgasıyla başa çıkmak zorunda kalırlar. Hikayenin National Geographic ekibinin yaşadığı gerçek bir olaya dayandığı iddia edilmektedir. Gerçek bir olaydan esinlenilse de pek çok sahne/olay gerçekten uzak gibi geldi bana. İlk olarak, mağara dibinde bulunan bir gölde hiçbir şekilde ışık kaynağı bulabileceğimizi düşünmüyorum, bu nedenle dalgıçların maskelerinde bulunan fener dışında bir aydınlatma aracı devre dışı kaldığında ortamın zifiri karanlık olması gerektiği kanaatindeyim niyeyse. Neyse, bu şekilde biz de çevredeki kaya oluşumunu görmüş olduk :)
Etiketler:
DİP,
JAMES CAMERON,
MAĞARA DALIŞI,
SANCTUM
19 Haziran 2013 Çarşamba
Atatürk Inkılap Müzesi - 1981
14 Haziran 2013 Cuma
Karma Resim Sergisi - Şirket-i Hayriye Sanat Galerisi
Kadıköy'de vapur iskelesinin -denizi karşınıza alırsanız- hemen sağında büyük bir sanat galerisi var. Bu hafta sonu burada sergilenen Karma Sergiyi gezme fırsatım oldu. Resimler farklı farklı ressamlar - veya resim eğitimi alan kişiler - tarafından yapılmış. Bu nedenle her biri diğerinden farklı. Bazı resimler ise ressamlarının psikolojilerini merak ettirecek kadar enteresan, izninizle paylaşmayacağım :).
Sanat galerisi çok geniş ve aydınlık. Dolayısıyla Türkiye'nin farklı bölgelerinden gelen onlarca resim ve sanat eseri sergileniyor ve ferah bir salonda bu eserleri incelemek de ekstra keyif veriyor. Bu sergiyi hafta sonu gezdim ancak izlenimlerimi sizinle paylaşmakta biraz geç kaldım. Bu sebeple, benim fotoğraflarını çektiğim resimlerle yetineceksini çünkü sergi 12 Haziranda sona erdi. Olsun, en azından artık biliyoruz ki, Kadıköy vapur iskelesinin çıkışında sağda bir sanat galerisi var rahatlıkla her zaman gezebiliriz. İyi eğlenceler.


4 Haziran 2013 Salı
Mono - Log Resim Sergisi - Çağlar Doğru
Çağlar Doğru'nun Mono-Log resim sergisine Tünel Sanat Galerisinde geçen hafta Taksim'de olaylar patlak vermeden gitmiştim. Uzun süredir yazma isteğim olmadı ancak şimdi biraz fırsat bulabildim. Ressam Mimar Sinan Güzel Sanatlar mezunu ve şu anda sanat konusunda akademik olarak çalışmalarını sürdürüyor. Ressamı araştırmamın sebebi bu Mono-Log sergisi. Nasıl bir ruh haline sahiptir diye merak ettim :). Aslında açıkçasını söylemek gerekirse resimlere hakim olan siyah-beyaz-bej-gri tonlar ve yapılan eserler beni biraz korkuttu. Duman arkasından ruh gibi bakan yüzler, çığlık atan kadın ve erkek siluetleri ve diğerleri. Sıcak havada biraz serinletme etkisi yaptı açıkçası, o sebeple eğer hala gösterimde ise görmenizi tavsiye ediyorum :). Aslında serginin 7 Hazirana kadar devam ediyor olması gerekiyor ancak halihazırda Tünel Sanat Galerisi ziyaretçilere kapısını açıyor mudur bilmiyorum. Resimlere bir göz atın isterseniz:
Kaydol:
Yorumlar (Atom)











