Muhteşem Gatsby ABD'li yazar Scott Fitzgerald tarafından ilk olarak 1925 yılında basılmış bir roman. Filmi izleyince de anlattığı dönem itibariyle 1920'lerin ekonomik durumu konusunda bilgi sahibi oluyorsunuz: borsanın yükselişi, savaş ve kaçakçılığın ekonomiye etkileri vb. Filmin yönetmeni Baz Luhrmann ve oyuncuları Hollywood'dan tanınmış kişiler: Leonardo DiCaprio, tobey Maguire, Carey Mulligan ve Joel Edgerton. Filmdeki hikayenin anlatıcısı olan Nick (Tobey Maguire) yazar olmak isteyen, zengin akrabaları olan ancak mütevazi bir şekilde yaşayan bir genç. Yaşadığı evin hemen yanında devasa şatosu olan Bay Gatsby tarafından göz kamaştırıcı bir partiye davet edilmekle hayatına biraz renk ve gizem gelir. Gatsby'yi tanıdıkça onu sever ancak nasıl tesadüfi ve saplantılı bir hayatı olduğunu fark eder. Zavallı Nick, uzun süre çevresindeki insaların sırlarını saklamak, gerçekli görüp bilip de anlatamamaktan aklını kaybetse yeri. Zenginlerin dışardan görkemli ve muhteşem görünen hayatlarının aslında nasıl ahlaki çöküş içinde olduğunun anlatıldığı bu hikayeyi sevdim. Ama filmde en çok sevdiğim bayanların kostümleri ve evlerin ürkütücü dekorları :). Vaktiniz varsa izlemenizi tavsiye ederim.
The most dangerous risk of all - the risk of spending your life not doing what you want on the bet you can buy yourself the freedom to do it later.
29 Mayıs 2013 Çarşamba
28 Mayıs 2013 Salı
Ayla Makas Atölyesi Ebru Sergisi
16 Mayısta Atatürk Kitaplığı Sergi Salonunda açılan ebru sergisine bu hafta sonu bu kitaplıktan faydalanarak tezini hazırlayan bir arkadaşım sayesinde gittim. Girişte hemen sağda yer alan sergi odası küçük ve sevimli. Sergide Ayla Makas Atölyesinde ders alan ebru severlerin ebru eserleri gösteriliyor. Bu nedenle, her bir eserin önünde durduğunuzda, bir öncesinden çok farklı bir ifadesi olduğunu düşünüyorsunuz. Farklı insanlar tarafından yapılmış eserlerin birbirlerinden ne kadar değişik olduğunu tespit edebiliyorsunuz. Ancak sergiye genel olarak bir yaşama sevinci hakim. Bu sebeple hepsinin gerçekten ebru sanatına gönül vermiş insanlar tarafından yapıldığını hissediyorsunuz. Sergi Atatürk Kitaplığı Sergi Salonunda 31 Mayısa kadar devam edecek. Atatürk Kitaplığı Beyoğlu'nda Gümüşsuyu mahallesinde, hemen Gezi Parkının karşısında. İyi eğlenceler.
27 Mayıs 2013 Pazartesi
Galata Mevlevihanesi Müzesi
Galata Mevlevihanesi II. Bayezid döneminde yapılmış ve İstanbul'un ilk mevlevihanesiymiş. Mevlevihanenin bahçesinde Osmanlı'nın çeşitli dönemlerinde yapılmış mezar, çeşme vb. yapılar var. Hepsi hakkında bilgiler yanında asılı duran tabelalarda yazıyor. İçinde Hamuşan adında (Suskunlar Mezarlığı) da yer almakta. Hamuşan Mezarlık Haziresi 2010 yılında restore edilmiş. Çevre düzenlemesi 2011 yılında tanzim edilerek müze 2011 tarihinde beş yıllık restorasyondan sonra yeniden ziyarete açılmış. Girişte hemen solda ünlü divan edebiyatçısı Şeyh Galip'in türbesi var. İlerleyince, tam karşınızda içinde Pazar günleri sema gösterisi de yapılan geniş bir salonu olan üç katlı bir bina çıkyıor.
Üst kat loca gibi ve bu katta minik camlı masalarda mevlevilerin kullandıkları eşyalar, müzik aletleri, divit takımları ve ebru çalışmaları var. Giriş kat zaten bir sema alanı. Hemen alt kata indiğimizde bazı ünlü mevlevilerin temsili odaları, kıyafetleri ve diğer eşyaları yer alıyor. Duvardaki kocaman harita da, Türkiye ve dünyadaki mevlevihaneler işaretlenmiş.
Mevlevihanenin bahçesi ve Suskunlar Mezarlığı da bakımlı. Suskunlar mezarlığı hikmetinden herhalde, huzur verici derecede sakin. Bahçe aşağıda kadar devam ediyor ve güllerle bezeli. En azından mayıs ayı gibi ılık ve güneşli bir günde güzel ve huzurlu bir görünüşü var. Öyle ki, ziyaretini tamamlayan bazı turistler bu çiçekli bölümde veya Suskunlar Mezarlığında gölge bir yere oturup sakin sakin etrafı seyrediyorlar. Ben de girişteki türbenin yanındaki küçük mezarlığa gidip kendimi dinledim :). Biraz hoş zaman geçirmek için ziyaret etmenizi öneririm. Çok kolay bir yerde, Beyoğlu'nda Tünel tarafındani Galip Dede Caddesinde. İyi eğlenceler.
21 Mayıs 2013 Salı
Sualtının Büyülü Dünyası - 1* Dalıcı Eğitimi
İstanbul Barosunun Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu ("TSSF") katkısıyla kurmuş olduğu dalış kulübüne katıldım ve bir yıldız dalıcı olmak için gerekli teorik eğitimin ardından pratik eğitimimizi bu hafta sonu Ayvalık'ta gerçekleştirdik. Daha önce Marmaris'te yaz kampında deneme dalışları yapmıştım ancak bu işe bir yerden başlamak hayatımı renklendirdi. Öncelikle meraklıları için belirteyim, bir yıldız dalıcı eğitimi programına katılmak için yüzme bilmek ve 18 yaşını doldurmuş olmak gerekmektedir (14 yaşını dolduranlar veli izniyle katılabilmektedir).
Tabi ki, dalışa engel önemli bir rahatsızlığın da bulunmaması gerekmektedir. Kalp rahatsızlığı, kontrol altına alınamayan yüksek tansiyon, astım gibi. Sonrasında eğitimci teorik eğitimi gerçekleştiriyor (Eğitimcimiz Av. Muhittin Acar'a sevgilerimle) - ki bu teorik eğitimlerde temel dalış donanımları tanıtılıyor, dalış bröveleri ve kaç metreye dalabilecekleri anlatılıyor, dalış ekipmanlarının nasıl monte/demonte edileceği teorik olarak anlatılıyor, sualtının fiziksel şartları ve insan fizyolojisi üzerindeki etkileri anlatılıyor, sualtında bir ihtimal yaşanabilecek rahatsızlıklar ve kendimizi mümkün olduğunda sakınma yöntemleri ve en önemlisi dekompresyon tabloları ve ardışık dalış planlaması anlatılıyor. Bu kurallar önemli kurallar ve eğitimlerin can kulağıyla dinlenmesi gerekiyor.
Bu teorik eğitimin ardından bir gün belirleniyor ve pratik eğitime geçiliyor. Bu kısmı hiç teorik eğitime benzemiyor. Bir yıldız dalıcı olmak için en az 5 dalış yapmak gerekiyor. Bir dalış defteriniz oluyor ve dalışlar kaç metreye dalındığı bilgisiyle beraber (bu bilgi önemli, herhangi bir rahatsızlık durumunda bilinmesi gerekiyor) deftere kaydediliyor. 5 dalışı tamamlayan kişiler 1 yıldız dalıcı olmaya hak kazanıyor ve kendilerine federasyon tarafından 1 yıldız dalıcı belgesi veriliyor. Bu belge aynı zamanda CMAS tarafından da tanındığı için tüm dünyada geçerli (olur ya Mısır'a filan gezmeye gidersiniz, orada 1 yıldız olarak dalabilirsiniz).
Bu sualtı eğitimleri sadece dalmak şeklinde değil tabiki. Sualtında maskeye giren su tahliyesi, maske takıp çıkarma, alternatif hava kaynağından soluma, hava paylaşımı, sualtında BC (denge yeleği) giyip çıkarma gibi eğitimler bu 5 dalış yapılırken sırayla praitk olarak sualtında yapılıyor. Ancak üzüntüyle bildirmeliyim ki, en çok fire sualtı eğitimi sırasında veriliyor. Kapalı yer korkusu olanlar, havanın kendisine yetmeyeceğini düşünenler veya bir şekilde sualtına inmekten korkanlar bu eğitim dalışlarını gerçekleştiremediği için bröveyi alamıyor.
Herşey bir tarafa, inanılmaz eğlenceli. Kabul ediyorum, ben son dalışımda çok yoruldum ve küçük çapta bir tükenme yaşadım. Dolayısıyla son dalışım pek zevkli geçmedi ancak ilk dalışlarım ve Ayvalık'ta geçirdiğim zaman oldukça eğlenceliydi. Cumartesi gecesi Yunan tavernası eğlencesi ve Yunan adalarına yapılan tekne gezisi de cabacı :). En çok merak edilenleri anlattığımı düşünüyorum. Şimdi de sizi dalış hocamızın sualtı resimleri ve benim birkaç Ayvalık resimlerim ile başbaşa bırakıyorum.
16 Mayıs 2013 Perşembe
Panorama 1453 - Tarih Müzesi
Hep görmek istedim, bu hafta sonu kısmet oldu :). Panorama 1453 Tarih Müzesinde Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethedişi panoramik bir şekilde resmedilmiş. Resimde, ilk Türk askerinin İstanbul'a girdiği yer olan Topkapı surlarını da görebiliyorsunuz. Arka fonda verilen top sesleri ve Mehter Takımının savaş marşları, bu panoramik görüntünün ön planında yer alan üç boyutlu nesnelerle beraber algımıza gerçekçilik kazandırıyor. Müze Topkapı'da Topkapı Parkı içerisinde bulunmaktadır ve Eminönü'nden tramvayla kolayca gidilebilmektedir. Araştırdığım kadarıyla müze 2008 yılında oldukça yüksek bir maliyetle (5 milyon dolar) ve Türkiye'nin ilk panoramik müzesi olarak yapılmış. Müzenin resimleri sekiz ayrı sanatçı tarafından üç yılda bitirilebilmiş. Tarihe ilgili olan insanlar için gidip görmek eğlenceli olacaktır.
13 Mayıs 2013 Pazartesi
İş Bankası Müzesi - Eminönü
İş Bankası Müzesi 1890 yılında postane olarak yapılmış ve sonradan İş Bankasına devredilmiş olan tarihi bir binada 2005 yılında açılmış. Bankacılık ile ilgili belgelerin, iletişim araçlarının (telefon vs.), fotoğrafların, reklamların ve diğer bankacılıkla iligli malzemelerin sergilendiği tarihi müze Eminönü'ndedir. Sergilenen reklam afişlerinden, Türkiye'nin ekonomik gelişimine tanıklık edebiliyorsunuz. Cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllarda bankacılık sektörünün ve insanların bakış açısının günümüzden oldukça farklı olduğu anlaşılıyor. İş Bankasının birinci, ikinci ve üçüncü genel merkezleri üç boyutlu maketler halinde sergilenmiş:
Müzenin koleysiyonları arasında 1930 - 1940'lı yıllarda kullanılmış olan görsel malzemeler de bulunmaktadır:
En ilginç olan, Banka kasa odalarının insanların ziyaretine açılmış olması. Ayrıca, kiraların kasaların bulunduğu odada bir de mor ışık var, hani şu hep duyduğumuz, para ve çeklerin orijinal olup olmadıklarının test edildiği ışık. Cebinizde bulunan bir banknotun sahte olup olmadığının testini kendiniz yapabilirsiniz :):
Etiketler:
EMİNÖNÜ,
İŞ BANKASI MÜZESİ,
KOLEKSİYON,
MOR IŞIK
8 Mayıs 2013 Çarşamba
Düğün Davetiyesi
Kendi düğün davetiyeni kendin tasarlamak hoş bir şey olmalı :). Bu konuda nereden geldiğimi soracak olursanız, geçtiğimiz haftalarda arkadaşımdan aldığım düğün davetiyesi üzerindeki bisiklet ve balonlar bende bu fikri oluşturdu. Adalarda sevgililerin bindiği şu iki kişilik bisiklet ve kırmızı balonlar vardı kalp şeklini alan davetiyenin üzerinde. Ben de bundan esinlenerek aşağıdaki çizimi yaptım. Bu tasarım işi hoşuma gitti. Vakit bulursam, yakın zamanda yeni tasarımlarımı beğeninize sunacağım :).
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)