27 Ekim 2013 Pazar

Akustikhane - Ortaköy

Bu haftasonu Taksim yerine Ortaköy'e gittik. Hava da son zamanların en güzel halindeydi muhtemelen, merkezde, deniz kenarında ve standların arasında gezmek iyi geldi. Daha sonra birkaç yere gittik, en son Akustikhane'de zaman geçirdik. Canlı müzik olduğu için eğlenceli bir mekan (Cenk Tevetoğlu sahne alıyor). Mekanı sevdik, ama Cenk Tevetoğlu'nun önce "istekleri peçeteye yazmayın, tweet atın" demesi, birkaç saat sonra da "şimdi twitter'a bakamam, peçeteye yazın en iyisi" diyerek attığımız tweetleri ciddiye almaması tamamen takipçi sayısını arttırma taktiği, bunu fark etmedik değil şimdi. Ayrıca peçeteye yazdığımız istekleri de söylemedi bu arada. Yalnızca eğlenmeye bakın, başka konular hakkında çok düşünmek iyi olmuyor :))

24 Ekim 2013 Perşembe

Fantastik Rol Yapma Oyunu ("FRP")

Dün gece Taksim'e komisyon toplantısına gitmeden önce aklımda Gerekli Şeyler'e uğramak vardı. FRP zar alacaktım kendime (yandaki resimde gördüğünüz gibi). Ancak Taksim'deki kapanmış ve Atlas pasajı da dahil her yerde aramama rağmen bir zar seti bulamadım. Zarlar FRP (RPG - Role Playing Game de denebilir) oynarken karakterler önemli bir hareket (kapı açmak, savaş - saldırı vb.) yapacaksa, nasıl sonuçlandıracağını belirlemek için yapılan oyuna heyecan katmakta işe yarıyor. Biz geçmişte genelde 20lik (d20) ve 100'lük zarla oynamıştık, en sevdiğim zar o, bu nedenle yandaki grupla oynamaya biraz zorlanabilirim (iyi bir DM - Dungeon Master lazım). DM (GM - game master da denebilir) gerçekten iyiyse zara bile gerek yoktur zira :). Taksim'de bulamayınca mecburen zar olayını sonraya erteledim, zira sadece Kadıköy'de bulabileceğim gördüğüm kadarıyla.

FRP temelde oyun yöneticisinin, DM, kendi kafasında oluşturduğu fantastik dünyada bir karakter seçerek DM'in yönlendirmesiyle oynanan bir oyun. DM oyunun, yani o fantastik dünyanın "Tanrı"sıdır. Her ne kadar, bazı aksiyonlar zar atmak suratiyle oyuncunun ("O") şansına bırakılsa da (Kader gibi düşünün), son söz hep DM'indir (DM'le iyi geçinin, sizi süründürebilir). Hayal gücünüzün sınırlarını zorlayan bu oyun, zamanla bir tutku halinde dönüşebiliyor. Biraz daha uzmanlaştığınızda kostümlü oyuna da geçebiliyorsunuz (cosplay).

İşin güzel tarafı var, bir sinema filmi izlediğinizde, hikayeyi ne kadar çok sevseniz de, ona müdahale edemezsiniz. ancak FRP oynarken, kendinizi bambaşka bir dünyanın içinde, yaratılan hikayenin hem izleyeni hem yaratanı olarak bulursunuz. Rol yapma oyunları sosyal etkileşimi arttırıp kendinize güven kazanmanıza çok yardımcı olacak, denememiş olanlara çok tavsiye ederim (Bilgisayar oyunlarına aşina olanlar konsepti rahatlıkla kavrayabiliyor. Ben bilgisayar oyunu oynamayanlardanım).

17 Ekim 2013 Perşembe

Antalya'da Tropik Fırtına

Antalya'da kış aylarında şiddetli yağış ve kumsalı dolduran dev dalgalarla ağaçları yerinden söken rüzgar eşliğinde tropik fırtına tadında hava görmüşlüğüm var. Ancak, gerçek bir tropik fırtınayı bu bayram yaşadım sanırım :). Bayramın birinci ve ikinci günü hava günlük güneşlik idi. Öyle ki, üçüncü günü niyetim Kemer'e aletli dalışa (scuba diving) gitmekti. Ancak birdenbire patlayan şiddetli yağmur ve fırtına bütün tatil umutlarımı denizlere attı. İlk iki gün Konyaaltı sahiline yüzmeye gitmediğim için pişmanım. O hava fırtına öncesi sessizlik değil miymiş meğer! Yine de mutluyuz :). Yüzümüz İstanbul'da geçirilen soğuk günlerden sonra sıcak güneş yüzü gördü. Özellikle arkadaşlarla gittiğimiz marina (yatların resimleri aşağıda) ve Altınkum'daki İbacafe (aşağıdaki muz ağaçları - dedim  ki tropik görüntü tam olsun) zamanlarını sımsıcak anımsayacağım. Son resim bugünü anlatır :)
 
 
 

9 Ekim 2013 Çarşamba

45'lik Bar varmış Beyoğlu'nda

Beyoğlu'nda oldukça kolay bir yerde (Galatasaray Lisesi sağından girdiğinizde birkaç yüz metre aşağıda sağda) içi ilginç bir şekilde düzenlenmiş bir bar. Resimden de görebileceğinzi gibi, eski plaklar, resimler ve loş bir ışıkla dekor edilmiş. Ama bu güzellikleri yalnızca boşken görebiliyorsunuz :). Bu cumartesi hem güzel ve eski müzikler (45likler) hem de uygun içki fiyatları sebebiyle gitmek istedik ancak cumartesi gecesi olması sebebiyle sanırım çok kalabalıktı. Bu kadar kalabalıkta insanlar nasıl eğlendi merak içindeyim! Bu nedenle insanların daha az rağbet göstereceği bir günde gidilirse, çok sevileceği kanaatindeyim. Ama benim gözlemlediğim kadarıylai artık insanlar buraya biraz da eski günlerin anısına gidiyor :). Daha önce gitmediyseniz, bir kere gidip görün derim (bakalım siz gittiğinizde de mekanın yaş ortalaması 45 olacak mı?). Beyoğlu'nda, Yeniçarşı Caddesi 38 numarada. İyi eğlenceler!

1 Ekim 2013 Salı

Anne Ben Barbar mıyım? - Bienal / Salt Beyoğlu

 Madem ki film gösteriminden önce Arter'e gittik, peki neden Salt Beyoğlu'na gitmeyelim? Zamanı süper değerlendiren arkadaşlarım sayesinde İstiklal Caddesi 136 numarada bulunan Salt Beyoğlu'ndaki bienal sergisine gittik. Salt Beyoğlu'nun içini beğendim. Dev bir film gösterim ekranı, üst katında bir kitap kafe ve bahçe katı var çiçeklendirilmiş. Sergiye girerken (dikkat giriş kattaki sergide gezi ruhu vardır) sizi minik bir bal mumu güvenlik heykeli karşılıyor ki sanırım en çok dikkat çeken parça buydu. Bazı eserlerin hemen geçmek istesem de, bazılarının üzerinde durup düşündük :). Pemde gecelik giymiş kolsuz erkek manken nedir mesela? (aklınıza her ne geldiyse kendinize saklayın). Gezmek isterseniz İstiklal Caddesi 136 numarada sizi bekliyor olacak. İyi eğlenceler!
 







En çok bu aranjmanı beğendim. Salonun bir köşesinde çok iyi durur gibi :)




Ya da sepet içinde yorganlar :) ??