30 Haziran 2016 Perşembe

Barselona Gezi Yazısı

Çok uzun zamandır tatil planlıyorduk ve pek çok anlamda şansımız da yaver gidince Barselona bize cazip geldi. Biletleri ve oteli Nisan ayında ayarladık bu nedenle hasbelkader normal şartlardan hesaplı oldu. Her zaman önceden plan yapılarak ayarlanması gerektiği taraftarıyım zaten eğer amacınız biraz ekonomi yapmaksa :). Tarihleri 19-25 Haziran olacak şekilde ayarladıktan sonra gitmeden önce bloglardan, kitaplardan ve daha önce gitmiş olan arkadaşlardan bilgi toplayarak bir gezi planı oluşturduk. Ben genelde bu şekilde yapmayı tercih ediyorum, ama detaylı planlar yapmıyorum (örneğin gezilip görülecek yerlerin bir listesini çıkarıyorum ancak giriş biletlerini internetten almıyorum vb.). Evet, Barselona'ya dönecek olursak, aslında bizim kaldığımız süre Barselona için uzun denilebilir, ancak biz aynı zamanda plajında dinlenme planında da olduğumuz için biraz daha uzun kaldık. Barselona denizle iç içe bir şehir arkadaşlar (Antalya gibi), deniz tatili de yapabilirsiniz. Şehirden bahsedecek olursak, Barselona Katalonya'nın merkez şehri ve İspanya'nın da ikinci büyük kendi konumunda. Avrupa'nın da sayılı kentlerinden olduğu için tahmin ettiğinizden daha büyük bir yaşam alanı aslında.

Bizim ilk durağımız Park de Montjuic yakınında (Bkz. metro haritası) bulunan Katalan Ulusal Sanat Müzesi oldu (solda). Dışarıdan bakıldığında harika bir yapı ve oldukça etkileyici bir şekilde konumlandırılmış. Müzenin sağından devam ederek geniş ağalı yoldan yukarıya doğru çıktığınızda ise Poble Espanyol'a ulaşacaksınız (sağda bir fotoğrafı mevcut). İlginizi çeker mi bilemiyorum ancak burası İspanya'nın en ünlü caddelerinin & binalarının boyutları biraz daha küçültülerek inşa edilmiş ve ziyarete açılmış bir turist köyü veya açık hava müzesi de denilebilir. Giriş ücreti yanlış aklımda kalmadıysa 13 Avro, minik bir İspanya turu yapmış gibi olacaksınız eğer girmeyi düşünürseniz. İçeride sadece mimari eserler değil, şarap tadımı, cam veya metal işlemeciliği (el işi), bir şeyler yiyip içebileceğiniz kafeler de mevcut. Buradan çıkınca Montjuic Tepesine çıktık ki bu tepe sanırım Barselona'nın en yüksek noktası, burada muazzam bir şehir manzarası var.

Şehrin içine indiğinizde (Bkz. Liceu metrosu) La Boqueria Mercat'da egzotik meyveler ve deniz ürünleri deneyebilirsiniz. La Boqueria kapalı bir pazar olarak inşa edilmiş ancak içinde içki, baharat, meyveler ve et ve deniz ürünleri dışında pek fazla seçenek yok gibi :). Pazarın en güzel yanı göz zevki, rengarenk meyveler ve içecekler uyumlu ve renkli bir bütün oluşturuyor. İkinci bir güzel yanı da bu meyveleri oldukça uygun fiyatlara deneyebiliyor olmanız; papaya, passion fruit, Hindistan cevizi, mango gibi egzotik meyveleri birkaç avroya tadabilirsiniz. Ayrıca karides, ıstakoz, midye, ahtapot gibi deniz ürünlerini de pişirilmiş şekilde taze ve sıcak deneme şansınız da mevcut. Bildiğim kadarıyla bu pazarın da İspanyol Köyü gibi yüz yıllık bir geçmişi var.


Devamında Barselona'nın en ünlü ve büyük caddesi La Rambla'da bir yürüyüşe çıkmakta fayda var. Kuzey'de Katalunya Meydanı ile başlayan cadde Güney'de Kristof Kolomb heykeli ile sona eriyor (sağda) ve yaklaşıl iki kilometrelik bir uzunluğu var. Yalnızca yayalara özgülenen cadde, kafeleri, alışveriş merkezleri ile İstiklal Caddesini andırıyor. Kristof Kolomb heykeline kadar geldiyseniz zaten marinaya ulaşmışsınız demektir (solda). Marina gün batımında harika görünüyor ve sahil boyunca gezintinize devam edebiliyorsunuz. Eğer alkol tüketiyorsanız, bu sahip hattı hem manzarası hem de yaz aylarında sahip olduğu tatlı esinti ile Sangria içmek için harika bir yer.

Biz ertesi gün başka bir şehirde bulunan (Figueres'de) Dali Müzesi'ne ve Picasso Müzesi'ne gittik ancak bu müze deneyimlerini bambaşka olduğundan başka bir yazıda anlatmak isterim. Bu nedenle buradan sonra Barselona'da modern mimari akımının başını çeken ünlü mimar Gaudi ile devam edeceğim. Kendine özgü kültürü ve mimarisiyle dikkat çeken Antoni Gaudi, Barselona'yı bu kadar önemli bir cazibe merkezi haline getiren kişi olabilir. En ünlü eseri vefatından önce başladığı ancak bitiremediği kilisesi La Sagrada Familia olabilir (sağda). Yapımıza 1882 yılında başlanılan eserin 1926 yılında Gaudi'nin ölümüne kadar yapımı sürmüş ancak Gaudi vefat ettikten sonra da hala tamamlanamamış. İspanyol hükumeti Gaudi'nin ölümünün 100. yılında eseri tamamlamayı planlamaktadır. Solda ise diğer bir eseri Casa Batllo'yu görmektesiniz (Bu eserlerin giriş ücretleri yüksek, toplamda 35 Avroyu gözden çıkarmalısınız).

Bir diğer önemli Gaudi eseri tabi ki Park Güell. Park Güell masal bahçesi gibi çok zengin bir hayal gücü ile ortaya çıkarılmış bir bahçe, hepinizin çok seveceğine eminim. Mimar Gaudi park alanı içerisinde standart bir İngiliz bahçesini wonderland ile birleştirmiş. Taş sütunlar, renkli mozaikler, teras ve taraçalar bahçeye fantastik bir görünüm kazandırıyor. Bu parkın biletlerini internetten gitmeden almanız daha iyi olabilir zira grup grup içeri aldıkları için saatler sonrasına randevu verebiliyorlar (bir sabah 09:00'da gittik ancak saat 13:00'e randevu alabildik). İçeride kalma süreniz de 30 dakika olarak belirleniyor. Giriş ücreti 9 Avro, diğer Gaudi eserlerine göre uygun fiyatlı ancak zamanınızı iyi ayarlamanızda fayda var.

Barselona'nın içinde dolaşmaya çıktığınızda Endülüs tarzında eski mimariler, dar ve egzotik sokaklar zaten bolca göreceksiniz. Bu açıdan en ilgi çekecek sokaklar Gothic Quarter olarak bilinen bölgede bulunmaktadır.  Barri Gotic (old town) mutlaka gezmeniz gereken yerlerden birisi kanaatimce. Bu bölgede Catedral de Barcelona'yı (solda) ve bu şekilde yapılmış gösterişli yapıları da görme şansınız olacak. Katoliklerin katedral ve kiliseleri bana Ortodoksların yapılarına göre oldukça mütevazi göründü. Aslında oldukça büyük ve gösterişli yapılar ancak altın yaldız süslemeler, ikonalar nispeten az gibi göründü. Sağdaki yapı ise Barselona'nın en yüksek noktalarından birinde bulunan bir eğlence parkının yanında yer alan dev kilise: Tibidabo. Bu yapı benim fotoğraflarında gerçeğinde olduğu gibi etkileyici görünmedi ama mutlaka kendisini görmelisiniz.


Önemli noktalardan bahsettiğimi tahmin ediyorum, diğer Gaudi eserleri ve görmek istediğiniz diğer yerler (örneğin BFC Camp Nou gibi) sizin inisiyatifinize ve tatil planınıza bırakıyorum. Bizim biraz daha vaktimiz vardı ve Barselona sahilde güneşlenmeyi ve denize girmeyi tercih ettik. Barselona'nın denizini ve plajını kendi adıma çok beğendim, ayrıca sahile yakın yerlerde Sangira içmenizi de özellikle tavsiye derim. Hem tatlı hem de buz gibi bir içecek olması sebebiyle Haziran ayı gibi bir mevsimde gittiyseniz inanın çok iyi geliyor. Yemekler hususunda fotoğrafını çekmeden isimlerini belirtmekle geçeceğim zira onları da kendi tercihinize bırakıyorum. Mutlaka Paella denemelisiniz. Paellanın orijinalı deniz ürünleri ile yapıldığından bence deniz ürünlü olanı tercih edin. Bir de İspanya'nın meşhur tadı Tapas'lar var. Tapas aslında meze demek, ve yemek öncesi atıştırmalık şeklinde oluyor. Çok fazla çeşit var ve pek çok yerde bulabiliyorsunuz. Şimdiden afiyet olsun!

Evet, bir gezimizin daha sonuna geldik, özel sorularınız olursa bana e-posta yoluyla ulaşabilirsiniz, diğer önemli notları aşağıda ileteceğim. Kendinize mutlaka bir iyilik yapın ve seveceğinizi düşündüğünüz yeni bir yeri bu yaz görün. İyi eğlenceler!

Önemli notlar:

- Metro ağı çok gelişmiş bir şehir ve metrolarda zorlanmadan yönünüzü bulabilirsiniz. Bu açıdan yanınızda harita varsa korkmayın.
-Turistlerin yanı sıra çok fazla göçmen var şehirde, bu nedenle yerli halktan fazla yabancı görebilirsiniz.
- Maalesef İngilizce bilenlerin oranı çok az, sizi anlıyorlar ancak tatminkar bir cevap alamıyorsunuz. Bu nedenle mümkün mertebe işlerinizi kendiniz halletmeye çalışın.
- Hırsızlık olaylarının çok olduğu söyleniyor, bu konuya özellikle dikkat etmenizde fayda var. Biz çok dikkatli davrandığımız için yaşamadık.
- Şehir içinde tüm otobüs ve raylı hatlarda geçerli günlük biletlerden almayı unutmayın, çok hesaplı oluyor. Biz hava alanında information noktasından 5 günlük bilet aldık ve 5 günlük biletin kişi başı fiyatı 32 Avro.
-Otellerde giriş yaparken standart otel ücretinin yanında vergi adı altında her kaldığınız gün için kişi başı 70 cent tahsil ediliyor.
-Şehirde çok fazla genç nüfus var ve herkes eğleniyor. Aralarına karışın ve keyfinize bakın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder