"Sanat insanlardan, insan ilişkilerinden, sevgiden, toplum düzeninden, doğrudan ve müspet ilimden soyutlanamaz." demiş ressam Mümtaz Yener. Bu sözüyle sergisini özetlemiş oluyor diye tahmin ediyorum (müspet ilim şu insan makineler/robotlar diye düşünürsek, hoş ve çıplak hatunlar insan ilişkileri olsun ve "Son Akşam Yemeği"ndeki azizlerin kucağına birer hoş kadın koyması da teoloji ve tarih olsa diye düşündüm, WTF). Ancak ressamımızın sahip olduğu şu çift karakteri tam olarak tanımlayamadım. Nasıl bir insanla karşı karşıyayız sizce? Aşağıdaki resimlerin aynı kişi tarafından yapılmış olması çok ilginç. Bu arada ressamımızın burcu ne olabilir sizce? :). Bunlardan ayrı olarak, Mümtaz Yener tanınmış bir ressam ve bazı resimlerinin üzerinde titizlikle çalışmış olduğu anlaşılıyor. "Her resmimde kalabalık vardır. Resimlerimin anlatımcı yönü benim kişiliğimle alakalı." demiş kendisi. Bu kalabalığı titizlikle çalışmayı sevdiğinden olsa gerek, tüm detaylar gayet başarılı şekilde verilmiş. Kadınlar bir tanrıca güzelliğinde, harika vücutları olan dekolte kıyafetler giyen mitolojik varlıklar galiba. Makineler ise psikolojik bir rahatsızlığın son demleri gibi. Her ne olursa olsun, resimlerinin başarılı olması bu ressamın iki kişiliği olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Mysterious, is not it?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder